Önsöz

İnsan varlığının farkına vardığı andan itibaren bir yandan kainatı tanımaya çalışmakta, bir taraftan kendi derinliklerinde varlığını hissettiği “gerçek ben”i aramakta, yaşam, kader, ölüm sonrası ve benzeri kavramları sorgulayıp cevap bulmaya çalışırken farklı din ve inançların rehberliğinde de yaradana ulaşma çabası içinde bulunmaktadır.

Yazmış olduklarım, ben kimim?, neden buradayım? gibi birçok soruya cevap bulabilmek için uzun yıllar önce çıktığım tefekkür yolculuğumda elde ettiğim tespitlerimi, düşüncelerimi “Kozmik frekans” başlıklı, blogumda, dünyanın her yerinden okuyucularla paylaştığım yazılardan oluşmaktadır.

Evrenin aslı ve insanın özellikleri üzerinde duran bu yazılar da, yaşamın özü ve evrendeki sistemi, gördüklerimiz haricinde, göremediğimiz fakat bizi doğrudan etkileyen soyut alemi, gayb-ı, bilinmeyeni, ayrı ayrı varlıklardan ibaret görünen bu dünyanın özünde evrensel bir bütünlüğün mevcudiyetini, günümüz insanının anlayabileceği bir bakış açısı ve üslup ile anlatmaya çalıştım.

Anlatılanlar, yüz yıllar boyunca yaşamış ruhani önderlerin, mistiklerin yaşadıkları dönemde fark ettikleri ve içinde bulunduğu zamanın şartları dolayısı ile insanın algılayabilme kapasitesi zayıf olduğu için mecaz ve sembollerle ifade etmek zorunda kaldıkları evrensel gerçekleri, günümüzün modern bilimi(kuantum fiziği, holografik yapı, vb.) ışığında bakarak, sentezleyerek neticelerinin günümüz insanı ile paylaşımıdır

İçinde bulunduğumuz çağın modern bilimin tespitleri, şimdiye kadar bakışını genelde birbirinden ayrı ve bağımsız varlıklar kabulüne göre geliştirmiş olan insan bilincini, artık bu alışkanlığını terk ederek birlik ve bütünlük anlayışına doğru bir sıçrama yapmaya yöneltmektedir.

Doğayı ve olayları alıştığımız klasik biçimde değerlendirişimiz tamamen bir yanılgıdır. Bunun için çevremizde ve doğada olup-bitene, dünyaya şartlanılmış klasik gözle madde yapılı bireyler olduğumuz zannı ile bakmak yerine, her şeyin yerli yerince olduğu ve görenle, görülenin ayrı olmadığı, tek bir bilinçle bakabilmek gerekir. bunu da ancak kendi düşüncelerimizde yapmamız gereken bir reform ile gerçekleştirebiliriz.

Günümüz din adamlarının en büyük eksikliği bilimin gerisinde kalıp evrendeki holografik yapıyı, beynin çalışma sistemini, atom altı kuantum fiziğini bilmemeleri, veri tabanlarını bu doğrultuda güncelleyememeleridir. Bunlardan uzak oldukları içinde Kur’an ayetlerini ve hadisleri binlerce sene öncenin bakış açısı ile bilgileri anlamakta ve anlatmaya çalışmaktadırlar. Bu da güncel bilgilere sahip insanları, gençleri kaybetmelerine onların ateist, deist, vb. olmalarına sebep olmaktadır.

Aslında evrensel sistemin güncellenmiş son şekli olan olan "yüksek medeniyet dini" olan "İslam öğretisi", özellikle son yüz yıl içersinde bilinçli ve bilinçsizce yapılan uygulamalar sonucu maalesef bilimden, ilim den uzak, hurafelere dayalı, geri kalmış, cahil insanların bilinçsizce inandığı imajının oluşturulduğu ruhundan, özünden, hakikatinden uzak bir köy dini haline getirilmiş bulunmaktadır. 

Kendisini yüksek medeniyetin bir parçası sayan, fakat gerekli doğru bilgiye ulaşamamış olması nedeni ile işin aslına vakıf olamayan, kulaktan duyma bilgilerle yanlış yönlendirilen günümüz insanı kendisine bu şekilde empoze edilen bir din'in mensubu olmaktan rahatsızlık duymakta ve kendisini boşlukta hissetmektedir.

İşin aslının böyle olmadığını, gerçekte "evrensel sistemin" anlatıldığı son güncellemeye sahip, olan bu dinin ve tarihteki en büyük devrimci olan Hz. Muhammed(sav) hakikatinin insanlara doğru bir şekilde anlatılması gerektiğini, bunun için her kesin olduğu gibi benim de bilebildiğim kadarı ile bir çaba içersin de bulunmayı üzerimde bir borç olarak hissetmem dolayısı ile bu konudaki birikimlerimi yazmış olduğum makaleler ve paylaşımlar ile insanlara anlatmaya, hiç değilse bir nebze de olsa bir ışık tutmaya, izin verilen ölçüde, bu yöndeki sorumluluğumu yerine getirmeye çalışmaktayım.

Allah, bizlere şartlanmalarımızı kırmış, yeniliğe açık bir zihinle gerçekleri idrak edebilmeyi, mecazlar çukurundan çıkıp, imanlı bir bakış ile hakikati görerek, yaşayabilmeyi nasip etsin…

Tüm makaleler, paylaşımlar, "kaynak belirtmek şartıyla" paylaşılır, basılabilir ve yayınlanabilir.
                                                           Mehmet Fikri Sarıcı 
                                                               (Kozmik frekans)

Yorumlar