Sorular ve Cevaplar - 4
Farkındalıklı yüksek frekanslı bilinç haline geçebilmenin yolu nedir?
Günlük sıradan bilinç hallerinden, yüksek frekanslı bilinç hallerine geçişin en önemli çalışması, tefekkür içerisinde farkındalık sağlamaktır. Bunun içinde her an yediğin, gördüğün her şeyin perde arkasındakini fark etme gayreti içerisinde olmak gerekir. Mesela bir meyveyi, eline aldığında, üstündeki ambalajının, içindeki şekerin, vitaminlerinin, minerallerinin senin hiçbir müdahalen olmadan en mükemmel şekilde oluşturulmuş olduğunu fark eden bir şuurda olman gerekir.
Helal ve harama neden dikkat etmek gerekir?
İnsan yaşamı içerisinde gelişmelere olumlu veya olumsuz, maddi, manevi etkisi olan en önemli etken helal ve harama karşı dikkatli olmaktır. Melekte, şeytanda kuvvadır. Kuvva enerji, güç demektir. İnsan yaşamı da bu enerjilerin oluşmasını sağlayan yiyip, içilenlerden oluşur. Helal şeylerle beslenme halinde melek/pozitif, haram şeylerle beslenme halindeyse şeytan yani negatif enerji meydana gelir. Oluşan bu enerjide yaşam içerisinde yoğunlaşarak madde ve fiiller olarak karşımıza gelir. Yediğiniz, içtiğiniz şeylere dikkat edin. Daima helal yiyin denmesinin nedeni budur.
Ben dediğimiz nedir?
Ben diye algıladığımız o ben in derinliklerindeki bir yapının an da oluşturduklarının zamanda algılanması, yani içte olanın, dışa yansıması olayıdır. Yani aynı tek olan şeyin farklı frekans çözülüşleri ile farklı boyutlardan algılanma durumudur.
Allah her şeyi önceden biliyor mu?Zaman ve mekan ile kayıtlı olmayan, Dehr(an)da ki Allah ilmini, zaman ve mekan ile kayıtlı bir boyuttan anlamaya çalıştığımızda çelişkiye düşüyoruz. Anlamakta zorlanıyoruz. Allah indinde geçmiş ve gelecek kavramı yoktur. Dolayısı ile zaman olmadığı için bir şeyin sonucunu, gideceği yeri önceden bilme kavramı da yanlıştır. Bu kavramlar bizim gibi geçmiş ve gelecekle kayıtlanmış bilinçler için geçerlidir.
Kalp gözü/Basiret nedir?
Beş duyu ötesini idrak edip, algılayabilen farkındalık merkezi, kalp ve beyin bağlantılı bilinçtir. Bilincin algılayarak, madde ötesini görme özelliğine kalp gözü veya basiret denir. Basiret gelen veri yüklü sinyallerin kişi de var olan ilim, veri tabanı tarafından değerlendirilmesi olayıdır.
Kâfir olmak ne demektir?
Kâfir hakikati örten demektir. Allah kullarındaki esmaları(manaları) vasıtası ile yeryüzünde tecelli eder, yani bilinir. Mesela bir kulunda rezzak esması ağırlıklı ise, o kimseye gerektiği kadar zenginlik vermiştir. Kul bu zenginliği ihtiyacı olanlara dağıtmak sureti ile onlara rızk vererek, Allah’ın rezzak ismini yeryüzünde açığa çıkartıp, Allah'ı bu esması vasıtası ile yeryüzünde bilinir kılarak kulluğunu yerine getirir. Sahip olduğu esmayı kendi benliğine mal edip, sahiplenerek vermekten kaçınan ise Allah’ın bu manasını örten(kâfir) olur. Sonucuna katlanır.
Algı nasıl oluşur?
İnsan beyni, bedenin diğer organları(bağırsak ve kalp) nöronlardan gelen veri yüklü elektriksel sinyallerini alıp, o ana kadar oluşmuş beyindeki veri tabanı ile yorumlayarak algılamayı oluşturur.
Günah ve Sevap nedir?
Din, insanı şeytani boyutun kurbanı haline getirecek negatif şeylere günah ismini verirken, Huzur içinde sınırsız ve sonsuzluğun yaşandığı tüm istek ve arzuların hiçbir çabaya gerek kalmaksızın anında gerçekleştiği cennet boyutuna taşıyacak enerjiyi sağlayacak pozitif düşünce ve davranışlara ise sevap ismini vermiştir.
Astroloji insana ne fayda sağlar?
İnsan astrolojik doğum haritasından faydalanarak günlük oluşumları değerlendirebileceği gibi, kendi esma yapısını öğrenip, kendisini bilinçli olarak geliştirebilme imkanına da sahip olur.
Astroloji geleceği bilmek midir?
Bir gezegenin bulunduğu burçta oluşturacağı etkileri bilip, değerlendirebilen bir kimsenin, bu burcun etkisindeki bir insanın özelliklerini ve nelerden etkilenebileceğini genel hatları itibariyle analiz edip, yorumlaması geleceği bilmek değildir. Bu durum yeryüzünde meydana gelen iklimsel birtakım oluşumların(soğuk, sıcak, yağmur, sel, vb.) negatif tesirlerinden zarar görmemek için önceden bu oluşumları meydana getiren sistemi okuyup, değerlendirmek gibidir.
İnsan beyni mili volt düzeyinde elektrik akımı ürettiği için bunun doğal sonucu olarak da otomatikman frekans dalga üretmektedir. Her hangi bir nesneyi veya kelimeyi düşündüğümüz an da o kelime ve nesne ile ilgili bilinçaltımızda kayıtlı olan tüm bağlantılar devreye girer. Ve bu şekilde manaların aktarımı lisan, konuşma olmaksızın da gerçekleşmiş olur. Yani manalar cümlelere, kelimelere, sözlere dökülmeksizin beynin ürettiği frekans dalgalarına yüklenerek radyo, televizyonda olduğu gibi aktarılmış olur. Bu yüzden de hiç farkında olmadığımız bir anda bazı şeyler aklımıza geliverir veya karşımıza çıkar.
Ölüm nedir?
İnsan beden-bilinç ilişkisinin kesilmesi ile ölüm denilen olayı yaşar ve dünya yaşamında iken oluşturduğu veri tabanını beyin vasıtasıyla bilincine yüklediği için kişinin bloke olup, sabitlenmiş veri tabanı transfer olduğu enerji bedeninde(ruh) aynı format üzerinden oluşan madde algısı ile kesintisiz olarak yaşamına devam eder. Yani ölüm bir son olmayıp, dünya yaşamında son halini almış bilinç(veri tabanı) ile bir formdan, başka bir forma geçişten başka bir şey değildir.
Keşke demek neden doğru değildir?
İnsan eğer şöyle yapılsaydı böyle olmazdı veya keşke şöyle yapılsaydı o zaman bunlar başımıza gelmezdi diye bir zihinsel hayıflanmaya başlarsa, şeytan onun içine vesvese, vehim(negatif) verir. Zihin o doğrultuda mayalanır ve bir kısır döngü oluşturarak art arda olumsuz çıktıları insan yaşam içerisinde almaya başlar.
Aklını kullanmak ne demektir?
Aklını kullanmak şuur ve üst bilincini kullanarak kendi üzerine düşünmek, kendini sorgulamak(tefekkür etmek) demektir. İnsan bu suretle muhtemel olanı önceden kavrayarak içinde bulunduğu anın farkındalığına ulaşır ve komutayı ele alarak bir sonraki anını oluşturur.
Âlim ile arif arasındaki fark nedir?
Âlim ile arif arasındaki fark birinin bilmesine rağmen, diğerinin görebilmesidir. Kişi kamil, arif bir kişi ise kendisi(benliği)ni yok ederek hakikati görebilir.
Paralel evrenler nedir?
Holografik sistem gereği, varlığın özünde, bütünde bir fiilin oluşabilecek tüm ihtimalleri(olmuş-olacak) her şey veri olarak kayıtlıdır. Burada herhangi bir fiziksel oluşum, olması gereken durumların bir tanesinde değil birçok durumun hepsinde eş zamanlı olarak bulunabilmektedir. Yani her birimiz boyut, boyut bütünü tüm seçenekleri ile içimizde taşırız. Geçmişte bu sırra varan Allah dostları buna “On sekiz bin alem” derken, günümüz modern bilimi bu tespiti “paralel evrenler” olarak isimlendirmektedir.
Neden on sekiz bin alem denmiştir?
On sekiz bin rakamı "Hayy" isminin ebced değerinin on sekiz, dolayısı ile kesretinin(çoğulunun)da on sekiz bin olacağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
İslamiyet nedir?
Allah'ın gerçek güç ve muktedir olduğunun idraki ile oluşmakta olan her şeyin olması gereken en mükemmel bir şekilde oluşmakta olduğunu fark etmiş olmanın huzuru ile Allah’a teslimiyet içerisinde varlığını sürdürebilmenin adıdır.
Kur’an ayetleri neyi açıklamaktadır?
Kur’an ayetleri tek varlık kavramı doğrultusunda, insanın kendi özünde var olan Rab işlevini kullanmak suretiyle, farkında olarak veya olmayarak dünya(sın)da ki, güzellik veya felaketleri oluşturmakta olanın, kişinin kendisi olduğu gerçeğini işaret eden, Allah sistem ve düzenini açıklamaktadır.
İbadet neden huzur verir?
Bilinçli yapılan ibadet sırasında ve sonrasında beyin alfa düzeyine geçer. Bu süreçte gündelik bilinç hallerinin hakim olduğu beyindeki yoğun beta dalgaları yerini kişiye huzur, huşu, teslimiyet gibi kişiyi benliğinden uzaklaştırıcı halleri ortaya çıkartan alfa/alef/elif(Allah) frekansına bırakır.
İbadetin amacı nedir?
İbadet, Allah’a yönelme neticesi sistemi gören bilincin fark ettiği mükemmeliyet karşısında hayretinin artarak kendi hiçliğini hissetmesi ve bunun sonucunda bilincindeki benlik duygusundan arınıp, Allah’a teslimiyet ile huzura varılan çalışmadır.
Herkesin hakikate yolculuğu, tekamülü, miracı farklımı olur?
Evet, herkesin tekamül etmesi birbirinden farklı yollarla olur. Herkesin hakikate yolculuğu kendine hastır. Âdem ağlayarak, Nuh tufanla, İbrahim ateşe atılmakla, Musa Tuva vadisinde başından geçenlerle, Yunus balık karnında, Yusuf zindanda kalmakla sınanarak tekamüllerini tamamlamışlar ve miraçlarını gerçekleştirmişlerdir. Onun için kimsenin sınavı, miraç yolculuğu bir başkasınınkine benzemez.
Kur’an’daki mesajları nasıl doğru olarak alabiliriz?
Kur’an ayetlerindeki mesajları alabilmenin yolu birimsel benlik, ikilik(şirk) oluşturan algılamalardan bilinci temizleyip(abdest) arındırdıktan sonra teklik bilinci içinde tefekkürle okuduğunu kendinde(b) bularak, kendini okuması(hatmetmesi) ile olur.
Tevekkül nedir?
Tevekkül edip, Allah’ı vekil tutmak, işi başkasına ve dışındaki tanrıya havale etmek şeklinde anlaşılmamalıdır. Özünde var olan “el-Vekil” ismi ile tedbir alma kuvve sini(gücünü) devreye sokmaktır.
Kabir azabı nedir ve nasıl oluşur?
İnsan doğumundan ölümüne kadar oluşan dünya yaşamı içerisinde yaşadığı olumlu, olumsuz tüm halleri, farkında olmadan bilinçaltına kaydedip, arşivlemektedir. Yani insan farkında olmadan kendini kayıt altına almaktadır. Bu vicdanın kendini bilinçaltında kayıtlaması olayıdır. Kabir azabı denen olay da bu yüklenme dolayısı ile kişinin veri tabanında oluşan bilinçaltındaki yanlışlıklarının(günahlarının) madde algısı ile sembolleşerek o kişinin algı merkezindeki karşılık bulma(ceza) algılamalarıdır.
Yeryüzünde Allah’a nasıl ulaşıp, bulabiliriz?
Yeryüzünde, Allah’ı "Allah" olarak arayanlar onu bulamazlar. Çünkü Allah, bu âlemde insanda gizlenmiş, insan üzerinden konuşmuş, bütün mesajını insan örtüsü altında vermiştir.
Bir mezhebe bağlı olmak önemli midir?
İnsanın şu mezhep den veya bu mezhep den olması önemli değildir. Çünkü onları farklı kılan biziz, mezhepler kurulduğu zaman tek olan amaca Hz. Muhammed’in(sav) bildirdiği Allah hakikatine götüren araçlardı. Araçlar amaca götürdüğü sürece hizmet ederler. Araçlarda takılı kalmak, onları putlaştırmak ana hedefi örter(kâfir eder) yoldan çıkartır. Günümüzde, ana amaç unutulup, araçların her biri kendi çıkarcı amaçlarını oluşturduklarından, kuruldukları hedeften saptılar, saptırıldılar. Şeytana maşa olup, cehennemlerine odun taşır oldular.
Herkesin namazı aynı mıdır?
Zaman ve mekanda benliği ile var olduğunu zanneden Allah için belirli zaman dilimlerinde abdest alır, namazını kılar. Zaman kavramı olmayan için ise içinde bulunduğu an vardır. Yani, Kâbe’deki insana namaz kılarken kıbleye döndünmü diye, suyun içindekine abdest aldın mı diye sorulmaz.
Melek nedir?
Programları(yazılımları) gereği sorgulamadan tam itaat halindeki pozitif nur yapıdır. Melek insanın özündeki esma bileşiminden tahakkuk oluşumu ile meydana gelmiş boyuttur. Açığa çıktığında, meleke olarak algılanır. Meleklerin tahakkuklarını ayrı mekansal olarak değil insanın kendinde tahakkuk eden, özünden gerçekleşen kuvveler olarak görmek gerekir. Evren=insan gerçeği içerisinde melek kavramını anlamaya çalışırsak bu boyutları daha gerçekçi olarak değerlendiririz. İsrafil(kıyam et me farkındalığına ulaşıldığında bilince yapılan kalk uyan hayat bul ikazı) Mikail(insanın bedensel ve bilinçsel dünyasında ki olayların oluşması) şeklinde algıladığımızda melekler konusundaki mesajları doğru bir şekilde almış oluruz.
Kurban kesmek nedir?
İnsanın var zannedip, sahiplendiği benliği insanı Allah’tan uzaklaştıran, beyindeki kodlamanın, şartlanmanın adıdır. "Kurban kesmek" kişinin var sandığı ve sahiplendiği bu benliğini yok etmesidir. Bunun yolu var zannettiği o Ben’i ve onun sahiplendiklerini(nefsini, egosunu, bencilliğini, inançsızlığını, hoş görüsüz lüğünü, cimriliğini, nefretlerini, sevgisizliğini, vb.) Kurb An etmektir. Bunu gerçekleştiren yani Kurb An" eden özünde var olan Allah manasına, "KURB"(Yakın) olabilmenin her "AN" bir parça daha farkındalığını, idrak etmiş olmanın verdiği huzuru duyar.
Cahillik nedir?
Cahillik sadece bilgi eksikliği değildir. Cahillik, kalıplarının dışına çıkıp, sahip olduğun bilgiyi gerektiği gibi kullanamamak, kendini yenileyip, geliştirerek, üretememektir. Cahilde eleştirel düşünce, yaratıcılık, farklı bakış açısı yoktur.
Samed(ihtiyaçsızlık) isminin sırrı nedir?
Allah'ın Hakka ve halka dönük isimleri vardır. “Samed”(hiçbir şeye ihtiyacı olmayan) ismi Hakka, tek olana dönüktür. “Rezzak"(ihtiyacı olan) ise halka, varlıklar âlemine dönüktür. Samed(ihtiyaçsız) olduğunu fark edip, bu manayı hal edinebilen için Rezzak'ın(ihtiyacı olmanın) bir anlamı kalmaz. İhtiyaçsız olanda, kaygı, korku, tasa duymaz, sıkıntı yaşamaz. kula, kul olmaz. Allah’tan başka kimseden bir şey istemez. Bu sıfatı giyinen görünürde fakir olsa da aslında hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı için güçlüdür, özgürdür, zengindir. Huzurdadır.
Telepati nedir?
Özellikle birbirini seven karı, koca veya anne ile çocuğu ya da buna benzer frekans rezonansları uyum sağlayanlar birbirleri ile uzak mesafelerden iletişim kurarlar. Ve bunlar birbirlerinin duygularını hissedip, paylaşabilirler. Rüyalarında iletişim kurarlar. Örneğin, bir anne başka yerde olan çocuğunun sıkıntılarını hissetmiş, rüyasında görmüş ve bu sıkıntıların doğru olduğunu bir müddet sonra öğrenmiştir. İşte alt beynin delta frekansları kanalı ile farkında olmadan oluşturduğu bu şekilde (uzun dalga) iletişimine para psikolojide “telepati” denilmektedir.
Rüya nedir?
Rüya, hayattaki en gizemli ve öğretici tecrübeler dendir. Çünkü rüyanın sembol dili vasıtası ile insan alt bilincinin derinlikleri ile iletişime geçer. Bu sembol dili deşifre edebildiği oranda da kendisini tanır. Yaşamına yön verir. Rüyalar gelen mana yüklü frekans dalgalarının, kişinin mevcut veri tabanında işlenerek, üst bilincin geçici olarak devre dışı kaldığı uyku sırasında semboller şeklinde açığa çıkması olayıdır. Rüyalar içsel dünyamızdan bizi haberdar eden aynalar gibidir. Bize bizi anlatırlar. Rüyalar bilinçaltının bende şu problemler, takıntılar var şeklinde üst beyin sistemine haykırışlarıdır. Farkına varabilirsek uyandığımız zaman rüyalarımız geri dönüp içeri girebileceğimiz bir kapı aralığı içsel dünyamıza atılacak bir adım olabilir.
Allah'ın adaleti nedir?
Allah'ın "adl" ismi gereği adaleti vardır. Allah'ın adaleti herkese her şeyi eşit dağıtılması anlamında anlaşılmamalıdır. Kişi hangi terkipsel ölçüler içerisindeki programla(kaderle) hangi amaca dönük yaratılmışsa, Allah kimde hangi manayı açığa çıkarmışsa, onu o manaya uygun özellikler ile donatmıştır. Yani kişi Allah'ın "adl" ismi gereği yapısının gereksinimi ne ise onu eksiksiz ve tam olarak alır ki.. Bu Allah'ın adaletidir, ona “adil” davranılmasıdır.
Namaz nedir?
İnsanın enerji bedenini beslemesi için yapacağı çalışmaların bedeni, fiziki yani şekli bir tarafı vardır. Enerji dalga beden için gerekli olan önemli çalışma ise namaz/salat(Allah’a yöneliş)tir. Yüksek frekanslı üst bilinç hallerine yükselme olgusu olan namaz bedeni hareketlerle yapılan bir ritüeldir. Bilinçli olarak kılınan namaz(Allah’a yöneliş) sırasında kişi gündelik bilinç hallerinden huzur, huşu, teslimiyet, tevazu, hayranlık, birlik, tamamlanmışlık gibi kişiyi benliğinden uzaklaştırıcı halleri ortaya çıkartan yüksek frekanslı üst bilinç hallerine geçiş yapar.
Gece yapılan ibadet ve çalışmalar neden daha önemlidir?
Beyindeki epifiz bezi güneş ışığının olmadığı saatlerde gece, karanlığında aktif duruma geçerek hormon(melatonin, pinolin, dimetil triptamin) salgılamaya başlamaktadır. Gece, epifiz den yüksek miktarda hormonun salgılandığı bu zaman içerisinde(23 ila 05 saatleri arasında) yapılan dualar, telkinler, ritüeller ve içe dönük çalışmalar kişiyi, meta-fizik, manevi âlemlerle münasebete açık hale getirmektedir. Bu yüzden de gün aydınlanmadan önce yapılan ibadet, dua, özellikle de, sabah namazının önemi çok fazladır.
Reenkarnasyon var mıdır?
Reenkarnasyon kısıtlı bir bilinç ve bilgi seviyesinde olan kişilerin sahip oldukları ilkel bir inanç şeklidir. Bütün insanlığı, tek beden, tek ruh olarak düşünemeyişin oluşturduğu sınırlı, şartlanmış, bakış açısı bütünden ayrı, birbirinden bağımsız, birimsel ruhlar ve bunların tekamülü anlayışını ortaya çıkarmıştır. Oysa ne “Kur'an ayetlerinde, ne Buda'nın, ne Mevlana'nın sözlerinde, ifadelerinde insan ruhlarının başka varlıkların(insan, hayvan, vb.) bedenlerinde dünyaya defalarca gidip tekrar gelmeleri kastedilmemiştir. Reenkarnasyon büyük yoksulluklar yaşayan halkında avunma aracı olmuş ve bu görüş hem dini, hem de siyasi yöneticiler tarafından da isyan ve kargaşalara karşı desteklenerek, halkı hallerinden razı edip, eğer bu sükunet ve iyi hallerini korurlarsa, bir sonraki yaşamlarında zengin ve iyi yaşayan sınıf arasında, yer alabileceklerine inandırılarak pasifize edilip, sömürülmek yoluna gidilmiştir ki!. Halen de bu durum devam etmektedir.
Reenkarnasyonu yaşadığını iddia edenler yalan mı söylemekteler?
Reenkarnasyon yaşadığını iddia edenler alt bilinçlerinde mevcut olan verilerin, herhangi bir sebeple(hastalık, uyuşma, vb.) beynin denetleme mekanizmasının devre dışı kalması neticesi bazı bilgilerin üst beyinde açığa çıkması, algılanması olayını, bu durumu yaşayanların kendi deneyimleri zannetmelerinden kaynaklanmaktadır.
İnsanın kurtuluşu nasıl olur?
İnsanın kurtuluşu, bilincini, ben ve varlık algılamasından kurtarıp tek varlık farkındalığı içerisinde, sistemin akışına teslim olarak Allah'ın muhatap alanı içerisine girebilmektedir. Bu yemek, içmek, üremek, korunmak için yaşayan bir varlık olmanın ötesine geçerek bir bütünün parçasına dönüşüp, kişinin kendisini güvende ve rahat hissetmesine neden olur.
Putperest kimdir?
Suret bir put dan ibaret olduğu için surette kalanlara putperest denir. Marifet suretler içerisin de suretsizi bulup, putperestlikten kurtulabilmektir.
Yaşayıp, ölmüş kimselerin bizim üzerimizde etkileri var mıdır?
Daha önce yaşayıp ölmüş veya birbirlerini hiç tanımayan fakat aynı türden, aynı frekansta olan varlıkların mekan ve zaman farkına rağmen aralarında şuursal bir ortak alan oluşturup, birbirlerini etkilemeleri olayına günümüz bilimi ortak morfik alan adını vermektedir. Bu ortak alan topluluğun sadece yaşayan üyelerini değil, geçmişte yaşamış olan üyelerini de kapsamaktadır. Bu yüzdende “ataların görünmez varlıkları, enerjileri” geleneksel, sosyal topluluklar üzerinde son derece etkili olmaktadır. Bu manevi liderlerin ölmüş olmalarına rağmen dünya üzerindeki etkilerini devam ettirmelerinin nedenidir.
Velinin duası nasıl gerçekleşir?
Bilincini şuurlu veya şuursuz bir şekilde ışık hızında, an da, bulan birisi, dışarıdan bakanlara göre ya "veli ya da deli" olmuştur. O bedenen dünyada olmasına rağmen, bilinç olarak teklik boyutunda yalnızlığını yaşamaktadır. Düşündüğü her şey zaman ve nedensellik kavramları kendisinde olmadığı için anında oluşmaktadır. Onun için velinin duasını almak, delinin bed duasından uzak durmak gerektiği ifade edilmiştir.
Toplumlara neden peygamberler gelmiştir?
Gerçek Kur'an, Ümmül kitap=Kainattır. Onu okuyabilenler gördükleri her şeyin birer ayet(hakikate kendilerini ulaştıracak işaretler) olduğunu anlarlar. Sistemi en doğru şekilde kullanırlar ve korunarak, yollarını bulurlar. Fakat algılama, tefekkür gücü zayıf(ümmi) olduğu için “evrensel kainat sistem ve düzenini” okuyamayıp itimat(iman) ederek “hakikate” ulaşmak isteyenlere rehber olması için ümmül kitabı okumuş olan zatlar(peygamberler) mushaf(sayfalardan oluşmuş, ciltli beşeri kitabı) halka tebliğ etmişler, yapması gerekenleri uygulamalı olarak anlatmışlardır.
İnsanlar Kur’an’ı neden tam olarak anlayamıyorlar?
Biz Kur'an'ı beynimizde oluşturduğumuz veri tabanımızın bakış açısıyla anlamaya çalışıyor. Kur'an’ın kelime manasının(gramerinin) anlatılmak istenenin aslı olduğunu zannettiğimizden de içsel mana katmanlarına ulaşıp gerçek mesajı alamıyoruz. Aslında Kur'an’da anlam katmanları metnin içersin de iç içedir. Metnin dışı işin grameri, kabuk kısmıdır. Kur'an iç içe geçmiş bu anlam boyutlarından oluşmuştur. Bunlar sırasıyla, hükümler(şeriat)-Allah'a giden yol(tarikat)-hakikat-marifet gibi algılama boyutlarıdır. Kişi kendisini yapacağı çalışmalar sonucunda hangi boyutta buluyorsa, okuduğu ayetleri(işaretleri) de o mertebeden anlayıp, değerlendirebilmektedir.
Müslümanlık neden şiddet dini olarak algılanıyor?
Bugün maalesef Kur'an ayetleri çoğunlukla hükümler(şeriat) boyutundan okunup, algılandığı, hakikat, marifet boyutlarına geçilemediği için İslam dini en alt boyut itibari ile değerlendirilmektedir. Bu yüzden hak etmediği bir yerdedir. Oysa önemli olan her boyutun hakkını vererek en üst boyuttan Kur’an’ı okuyup, değerlendirerek yaşama geçirebilmektir.
Şükür nimeti nasıl çoğaltır?
İnsan yaratılış programından kaynaklanan yaşantısına güzellik katan sevgi, zenginlik, sağlık, vb. pozitif enerjilerin(nimetlerin) farkına vararak Şükür ederek(+1+1=2) bu pozitif enerjilerin yaşamında çoğalmasını(bereket) sağlamış olur.
Nankör(nimete kör) olmak neden bereketi yok eder?
İnsan sahip olduğu pozitif değerlerinin farkında olmadığında ise Nankör/nimete kör olmakta, bu durumda da pozitifle negatifi(+1-1=0) buluşturup, pozitif değerlerinin programından silinmesine, yok olmasına neden olmaktadır.
Kaderimizi değiştirilebilir miyiz?
Doğum anında alınan kozmik etkilerle, bizim irademiz dışında, beynin programlanması(yetenek ve kabiliyetlerin oluşması) kaderimizdir. Bu durumun değiştirilebilmesi kesinlikle mümkün değildir. Fakat İnsan beynindeki kapasite(akıl) oranında kendi iradesi ile sonsuz sayıdaki alternatif seçenekler içinden(farkında olarak veya olmayarak) yaptığı seçimler ile bir takım olası sonuçları değiştirebilir. Yani, ok yaydan hedefe atılmıştır(kader) atılan okun durdurulması mümkün değildir. Fakat ok hedefe giderken hedefin yeri değiştirilerek(kaza) okun hedefi vurması önlenebilir.
Âdem kimdir?
Âdem ismi ile kastedilen geçmiş zamanda yaşamış tek, bir kişi değildir. O her kesin özünde var olan bilinç boyutudur. Âdem bilinç boyutu içgüdü ve şartlanmaları ile özünden uzak insansı yaşamdan bilinçsel tekâmül neticesi kendi hakikatinin farkına varmış ilim ve akıl sahibi farkındalıklı kâmil insan olmanın ilk aşamasıdır.
Allah Kur’an’da neden yemin eder?
Kur’an’da geçen yeminli ifadeler insanın anladığı seviyeden insana hitap eden onu iknaya yönelik, yemin edilen varlığı da ahirette insan lehine ya da aleyhine şahit tutan Allah'ın sözleridir. Allah incire, zeytine yemin ediyorsa ahirette onlar şahit olacaktır.
Kâinatın altı günde yaratılması ne demek?
Altı gün ifadesi, atom altı kuantum potansiyelde tek olanın(yaşattıktan sonraki seyriyle fark ettirenin) an da oluşturduğu manalarının farklı frekans çözümü ile farklı boyutta(zaman ve mekanda) algılanarak çok boyutlu çıktı olarak, holografik dünyevi görüntü olarak açığa çıkıp, bilinir olma halidir.
Kur’an’ı herkes neden anlayamıyor?
Kur’an iç içe mana katmanlarından oluşur. İnsan hangi seviyede bir veri tabanına sahipse, ancak o veri tabanının kapasitesi kadarını anlayabilir. Mesela; Nefs-i emmare seviyesinde bilince sahip bir insanın Kur'an’daki üst bilinç halleri için verilmiş mesajları anlaması mümkün değildir. "Ey Nefs-i Mutmaine"(ey hakikatten emin, tatmin olmuş nefs"(Fecr suresi/27) diye hitap edilen bu ayette mutmain bilinç seviyesi altındaki bilinç halleri(emmare, levvame, mülhime) muhatap alınmamış, bu ayetin muhatabı mutmainne nefs bilincine sahip insandır.
Miracını yapanın makamları nelerdir?
Cem makamı; Her şeyin Allah’ta toplandığı, Allah'la yaşama yeridir. Burada sadece Hak’la oluş bahis konusudur. Halk olmadığı için şeriat yoktur. Burada fazla kalan ya meczup(deli) diye nitelendirilir ya da "Ene'l-Hak(ben hakk'ım)" diyen Hallacı Mansur'un akibetine uğrar.
Hazret-ül cem makamı; Halkta(çokluk âleminde) yaşanır. Bu yüzden şeriat yeridir. Burada kişi diğer insanlar gibi görünmek zorunda olduğundan aslen cennette(huzurda) olmasına rağmen, onlarla cehennemde yaşıyormuş gibi(sıkılıp, üzülüyor, vb.) görünmek zorundadır. Onun için "Allah'ın evliyası O'nun örtüsü altındadır. Dışarıdan bakan onları göremez" denmiştir.
Cem-ül cem makamı; Bilinci burada olan cem de kendinden tecelli eden ruh ile hazretül cem de yansıyan kâinatı kendinde toplar. Tüm görünenleri, yani kâinatı kendinde toplayan zat'a ayna olur. O zamanda Resullulah gibi her baktığı yerde kendini görür. Çünkü kendinden başkası yoktur. Dolayısı ile burada ikilik(şirk) söz konusu değildir. Hz Muhammed(sav)in söylediği "Beni gören, O'nu gördü" ve "Dur! Rabbin namazdadır" ifadelerinin sırrı burada anlaşılır.
Yatay bilinç ne demek?
Farkındalıktan uzak, şimdiki anda hazır bulunmamak, başka bir yerde, parçalı bir zihin ile uykuda(rüyada) hayal âleminde yaratılanda, zamanda olmaktır. Bu süreçte, beden uyanık gibi görünse de bu sadece görüntüdür, zihnin derinliklerinde uyku devam etmektedir.
Dikey bilinç ne demek?
Dikey olan uyanık bilinçtir, farkındalıktır. Allah indinde, yaratanda an da(zamansızlıkta) olmaktır. Burada her şey tam bir bilinçlilikle gerçekleşir. İnsan bilincini dikeyde bulduğunda, geçmişe veya geleceğe(rüya, hayale) değil, anın içine, bütüne(hakikate) yönelir, var oluşa doğru gider.
Ahiret ve Gayb âlemi nedir?
Bütünün, beş duyu ile gözlemlenip, şahit(şehadet) olunarak algılanabilen kesitsel boyutu, varlık için yaratılmış somut, madde(dünya), beş duyu kapasitesi yeterli olmadığı için gözlemlenemeyen kesiti ise soyut, bilinmeyen, gayb, ahiret âlemidir. Bu yüzden dünya ve ahiret birbirinden farklı iki ayrı âlem değildir. İnsan bütünün, gözlemlediği kısmında farkında olarak(madde dünyasında) varlığını sürdürürken, beş duyu ile gözlemleyemediği Gayb(ahiret) âlemini, basireti(kalp gözü) ile farkında olmadan algılamaktadır.
Seri-ul Hisâb nedir?
Allah'ın “El-Hasib” ismi gereği insanın yaşamında düşünce, niyet veya fiil olarak oluşturduklarının karşılığının, sistem gereği otomatikman fiiller olarak yaşamında karşısına çıkması hadisesidir. Buna göre insan, her an yaptığının karşılığını farkında olmasa da anında almaktadır.
Mekr nedir?
insanın, hakikatten uzak olduğu halde, kendini hakikat veya gerçek üzere zannetmesinin adıdır!. Kişinin kendisini Allah'tan ayrı düşüren, uzaklaştıran fiillere devam edip bundan zarar görmediğini sanması, dünya meşguliyeti(mal, mülk, şan, şöhret, vb.) ile oyalanıp Allah’tan uzak kalması, Allah ile irtibatın kopması onun mekre uğraması demektir.
Putperest ne demek?
Suret put dan(sıfat) ibaret olduğu için surette kalanlara "Putperest" denir.
Kitlesel hipnoz nedir?
Güçlü bir beynin yaydığı dalgaların inanmış bir toplumdaki beyinleri etkilemesi ve onların direkt olarak sorgulamadan geleni kabullenmeleri ile tüm toplumda aynı fiziksel algının oluşması neticesi ile “kitlesel hipnoz” olayı gerçekleşmiş olur.
Kitlesel/toplumsal hipnozdan nasıl çıkılır?
Toplumsal hipnozdan çıkmanın en kolay yolu onu fark etmektir. Ancak bunun için öncelikle din, bilim, felsefe ve sanatta toplumu oluşturan insanların, farkında lığa ulaşıp, ahlak ve bilinç seviyelerini yükseltmesi gerekir.
Neden Arafat olmadan “Hac” olmaz denmiştir?
Arafat da milyonlarca insanın yüksek iman, teslimiyet bilinci ile "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk" diyerek oluşturdukları yüksek frekans dalgaları birleşerek güçlü bir lazer dalgası etkisi oluştururlar. Bu yüksek frekanslı dalga o zamana kadar kişinin ruhuna yüklenmiş olan negatif frekans dalgalarını(günahları) otomatikman siler ve temizler. Bunun neticesinde kişi günahları sıfırlanmış olarak, yaşamına geri döner!. Onun için “Hac Arafat’tır". Arafat olmadan “Hac” olmaz denmiştir.(Arafat kısmının yapılmadığı zamanlardaki Kâbe’ye yapılan ziyaretler “Hac” olarak kabul edilmemekte "umre" olarak değerlendirilmektedir.)
Kur’an’ı derinliğine, doğru anlayabilmek için anladığımız dilden mi okumalıyız?
Kur’an’dan sağlıklı veri indirebilmek, sistem ile iletişime geçmek için, yazılımı, yazan bilincin formatında(Allah'ça) olmak gerekmektedir. Bu yüzden sistemin orjinali hangi format da, hangi dil ile yazılmışsa, o dili(yazılım sistemini) kullanarak ancak sistemden sağlıklı veri indirebiliriz. Farklı bir dil ve formatla sistemden sağlıklı veri indiremeyiz. Ancak çeviri yapanın kapasitesi oranında bir tercüme, bir yorum elde edebilir. Derinlik elde edemeyiz.
Kur’an’da geçen gece sözcüğü ne demektir?
Kur’an da ve diğer kutsal kaynaklardaki söylemleri mekansal anlamamak gerekir. İfade edilenleri belirli bir bölge ve zaman ile mekan sallaştırdığımızda sınırlamış oluruz. Oysa ki!. Bu kaynaklar geçmişi ve geleceği kapsamakta, tüm anlara hitap etmektedir. Gece kavramı da mecazi bir anlatımdır. Gece ifadesi insanın somut algılanamayan karanlıkta kalan özüne(ruhani, gayb) yönüne işaret etmektedir.
Beyinden salgılanan mistik hormonların, bitkilerden alınması doğrumu dur?
Epifiz bezinden salgılanan dmt (pinolin ve nn dimetiltriptamin) hormonlarının aynısı çeşitli bitkilerin tohumlarında da bulunmaktadır. Bu bitkiler yiyecek veya içecek olarak alındığında da epifizin salgıladığı hormonlara benzer etkiler oluşturmaktadırlar. Bu yüzden birçok şamanist ve yerli kavimler dini ayinlerinde kullandıkları bitkilerden yapılan içeceklerle kendilerinden geçerek, mistik alemlere dalarlar. Yalnız bu durum iki yanı keskin bir kılıç gibidir. Kişi bu durumda pozitif çalışmalarla, ibadetlerle kendini meşgul etmezse, maalesef negatif yüklü enerji yapıya sahip sanal varlıkların(cin, şeytanların, vb.) müdahalesine açık hale gelebilmekte ve onların kontrolü altına girmektedirler.
Gece ışık altında kalmak zararlımıdır?
Birçok hastalığın ana nedeni insanın biyolojik ritminin bozulmasından kaynaklanmaktadır. Gece epifizden salgılanan hormonların temel görevi ise vücudun biyolojik saatini koruyup doğal ritmini ayarlamaktır. Salgılanan hormon seviyelerinde azalma olduğunda, stres ve depresyondan kaynaklanan problemler ortaya çıkmaktadır. Epifiz, ışık ile aktivasyonunu sağladığından, ışıklı ortamda hormon salınımı azalmakta, beyin yapması gereken görevi yapamamaktadır. Bundan dolayı gece ışık altın da kalanlar(ışığı açık uyuyanlar, geç saatlere kadar bilgisayar, televizyon karşısında kalanlar)da hormon az salgılandığından vücut bağışıklık sistemi zayıf kalarak birçok hastalığa açık hale gelmektedir.
Ćok teşekkür ederim harika bir yazı olmuş.
YanıtlaSilAllah sizden razı olsun.Hakikati anlayıp ve hazmıyla hakikati yaşayabilmem için lütfen bana dua edin..
YanıtlaSil