Bayram

Ramazan ayında, oruç tutarak, bağırsak beyni (benlik, nefis şeytanını) kontrol altına alıp, yaptığı çalışmalarla bilincini “Kadir gecesi”yapılacak yüksek frekanslı yayını almaya hazırlayanlar o gecenin bir anında bilinçlerinde yaşadıkları sıçrama ile hakikatlerine ait bilgi için"ikra(oku)" hükmünü alırlar.

Bunun neticesinde, Allah'ın manası olan nurunu içine aksettiren, kalp aydınlanır. Aydınlanan kalp, aklı harekete geçirir ve akıl, kalp gözü (basiret) ile okuyup (algılamaya) başlar. Okuyabildiği oranda da Allah'a olan “Haşyet“ artar.

“Allah’a karşı ancak, kulları içinden alim (anlama ve kavrama yeteneğine ve kapsamlı vahiy bilgisine sahip) olanlar, ona haşyet (derin saygı ve hayranlık) duyarlar.”(Fatır suresi/28)

Algılanan Allah’ın azameti karşısında ulaşılan haşyet duygusu ile kalpler mutmain (Allah’dan emin) olur. Bu durum iç aleme baharın gelişidir. Aşık’ın, ma’şûka vuslatıdır.

İç alemdeki bu uyanış ile oluşan farkındalık ile insan da huzurun manası zuhur eder. Kul rabb’inden emin olur. Rab’inden emin olan kul bilincini Huzurda bulur.

Huzura ulaşanların,“Şükrü”nün ifadesidir. İşte bayram diye yaşanan. O yüzden bu bayramının adı “ŞÜKÜR BAYRAMI”dır. 

Bağırsak beynine (benlik, nefis şeytanına) söz geçiremeyenler ise her türlü aşırılığı nefislerinin emri doğrultusunda yaşamaya devam ederek aynı zaman dilimini kozalarında “ŞEKER BAYRAMI” diye kutlarlar. 

Herkesin Bayramı kutlu olsun..