Kelebek etkisi

Maddi ve manevi alemlerdeki varlıklar arasındaki bağlantı bilgi akışı biz farkında olmasak da her an vardır. İçe doğuşlar, rüyalar, telepatik alış verişler, maddi alem ve manevi alemdeki varlıklar arasındaki bağlantının, bilgi akışının göstergesidir.

Atom altı,kuantum fiziği “mekansızlık kuramı” gereği, tüm varlıkların atomlarının dalga enerji formları bir birlerine geçiş yapabilmektedirler. İşte bu enerji dalga formları (çevremize yaydığımız tesirler, etkiler, düşünceler, vb.) her şey, her şeyle etkileşim halinde bulunmaktadır.

Yapısı itibari ile dalga yapıya sahip olan bilinç tüm diğer dalgalarla uzaktan (zaman ve mekan ile kayıtlı olmaksızın) etkileşime girebilmektedir. Yani düşüncelerimiz zaman ve mekan sınırı olmaksızın tüm varlıklara ulaşabilmektedir. Bu da hayatın en büyük sırrıdır.

İki kişi arasındaki ilişkide bile, her biri ötekinin hareket ilkesidir. Genellikle yaşam içerisinde bu hareket ilkesini deneyimleyemeyiz, dolayısı ile her birini ayrı bağımsız birer varlık olarak görürüz ki!.. bu aslında doğru değildir.

Tam bir şeyi düşünmeye başladığınızda, yakınınızdaki bir kişi, aynı konuda konuşmaya başlar veya bir arkadaşınızı aramayı düşündüğünüzde, arkadaşınız sizi arar.

Ben, düşündüğüm için mi, arkadaşım beni arıyor? Yoksa,!.. Arkadaşım arayacağı için mi, ben onu düşünüyorum? Sorusu aslında anlamsızdır.

Çünkü!.. Bizim suretler aleminde ayrı, ayrı olarak algıladığımız her şey özde, atom altı boyut da bütünsel tek bir yapıdır. Varlık tek olduğu, gerçekte iki ayrı şey olmadığı için, birinin etkisi, diğerinin tepkisi olarak yansıyarak açığa çıkması ile oluşan yanılma (illüzyon) neticesi çokluk algısı oluşmaktadır.

Bu da her an, her şart altında, her şeyin bir biri ile karşılıklı bağlantılı halde bulunduğunu ve açığa çıkanların bütünün birer yansımaları olduğunu bizlere göstermektedir. Çünkü, kuantum potansiyelde ki hareketler (holografik bilgi) mekansal değil, bütünün "an" daki akışı şeklindedir. Bu mekansız, bütünsel hareketlilikten, varlıklar boyutunda (ışık hızı altında) birimsel mekansal hareketlilik açığa çıkmaktadır.

Bu yüzden madde ve manevi boyut diye iki ayrı alem yoktur. Madde ve mana boyutları, bütünü (sayısız boyutları) içinde barındıran holografik düzenlenmiş "bilinçli tek bir yapıdır."  Maddesel boyut kavramı algılayanın algılama kapasitesi ile ilgili "görsel-izafi" bir şeydir.

Frekans farklılığı "boyut" dediğimiz algılama katmanlarını oluşturur. İnsan beyni, dört bin ila yedi bin arasındaki mana yüklü frekans dalgalarını tanımlayabilmekte bunun dışındaki dalgaları deşifre edip, tanımlayamadığı için yok olarak kabullenmektedir.

Kişi, beynindeki veri tabanını ile gelen dalgaları deşifre edip, oluşturarak, var olarak kabullendiği biyolojik bedeni ile oluşturduğu dünya(sın)da "madde alemde" yaşarken, beyninin tanımlayamadığı dalgalar, itibari ile farkında olmasa da bütünde, manevi boyut ta/ahirette yaşamaktadır.

Hologram yapı (zerrede bütünün var oluşu ) gereği varlığın her hangi  noktasına bir bilgi, veri girdiğinde, o bilgi aynı anda bütünün her yerinde var olmaktadır. Veya bir bilgi çıkarıldığında o bilgi bütünün kendisinden kalkmış, silinmiş olur. Bundan dolayı bir noktada yapılan bir değişiklik bütünü etkilemektedir.

Bu olay hiç farkında olmadan her an meydana gelmektedir. Yani bireysel olarak parçacıkların (varlıkların) davranışı, bütünü etkileyip, değiştirmektedir. Holografik yapı (zerrede bütünün kodlanmış olmasından dolayı) bir zerre deki değişim tüm evren (bütün) deki değişimi oluşturmaktadır. Başka bir deyişle, kişinin yapmış olduğu en küçük bir fiilin sonucu tüm evrende (bütünde) oluşmakta, açığa çıkmaktadır.

Yani evrende bütünü etkilemeden bir taneciği yerinden çekip almak, ona müdahalede bulunmak tamamen imkansızdır. Mistikler bu durumu "Bir zerre dahi yerinden oynasa, bütün alem yok olur" şeklinde açıklamışken, bugün bilim bu durumu varlıklar boyutu açısından "kelebek etkisi" gerçeği ile ortaya koymuştur.


Günümüz modern fiziği de atom altı boyutta, aynı bütünlüğe sahip oldukları için etkileyen ve etkilenenin bir bütün oluşturduklarını ve birbirlerini etkilemek sureti ile değiştirdiklerini söylemektedir.  Yani, nesneler ve tüm çevre birbiri ile bağlantılıdır. İnsan, doğa, çevre ilişkisi, her an karşılıklı etkileşim içerisinde bulunmaktadırlar.

Bundan dolayı, insan çevreden etkilenip değişmekte ve aynı oranda da çevreyi değiştirmektedir. Bu yüzden toplumların oluşturduğu negatif veya pozitif eylemler, bir sonraki aşamada bu toplumu oluşturan insanların karşısına, bir şekilde sıkıntılar şeklinde bela olarak, veya  sadaka belayı def eder misali beladan koruyucu sevinç, huzur verici bir fiil olarak çıkmaktadır.


Modern bilimin son yıllardaki bu tespitleri, metafizik ile fiziği birleştirme noktasına getirmiş bulunmaktadır. İnsan maddenin oluşumunu yeterince kavradığında, normal veya para normal deneyimlerin hepsinin atom altı itibari ile aynı köke sahip olduğunu ve birlikte hareket ettiklerini daha iyi anlayacaktır.

Yorumlar